Romatizmaya Yaşamsal Destek Önerileri


Romatizmanın tek başına bir hastalık olmadığını, çok sayıda hastalığı kapsayan bir tanımı olduğunu biliyoruz. Sürekli stres altında olmak, D vitamini eksikliği, fazla kilo ya da sağlıksız beslenme veya git gide soğuyan havalar ve nemli ortamlarda geçirilen uzun zamanlar da romatizmaya etki eden olumsuz faktörlere büyük bir zemin hazırlıyor. Ancak tüm bu olumsuz faktörlerden çok pratik önemler alarak ve yaşam tarzınızda ufak uyarlamalar yaparak korunabileceğinizi biliyor muydunuz? Romatizmadan korunma ve etkilerini azaltma konusunda dikkat edilmesi gereken noktaları sizin için derledik.

Romatizma ile Yaşayanlara Özel Öneriler!

Kilo kontrolü yapın. Eklem problemleri ile mücadele ederken fazla kiloları atmanın büyük bir yararı olacaktır. Kilo sorunu sadece eklemler üzerinde oluşan ek ağırlık nedeniyle değil, sebep olduğu insülin fazlalığından dolayı da zararlıdır. İnsülin fazlalığının enflamasyonu yükselttiği de bilinmektedir. Fazla kiloların bel ve bacaklara binen yükü artırdığı ve eklem problemlerine neden olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla romatizma oluşma ihtimali de gündeme geliyor. Bu nedenle fazla kilolarınızdan kurtulmanız gerekiyor. 

Yediklerinizi rahatsızlığınıza adapte edin. Yiyip içtiklerinizin, vücudunuzun tüm fonksiyonlarını etkilediğini biliyorsunuz; peki romatizmal hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde de oldukça önemli bir yeri olduğunu biliyor muydunuz? Omega-3 ve Omega-6 dengesine önem vermeniz gerekiyor. Omega-3 içeren balık, yumurta, ceviz, keten tohumu, ve semizotunun yanı sıra zeytinyağı, kalsiyum, C vitamini içeren besinler ve ısırgan otu bu hastalık belirtileri için ideal. Özellikle mısır, ayçiçeği ve pamuk yağı gibi sıvı bitkisel yağların ve margarinlerin aşırı kullanılması vücudumuzdaki Omega-3 ve Omega-6 dengenizi bozabileceğinden; dengeli olarak tüketilmesi gerekiyor. Öte yandan, Omega-3 yağlarının iltihap giderici, bağışıklık sistemini güçlendirici ve eklem bütünlüğünü koruyucu görevler üstlendiğini biliyoruz. Omega-3 kazanabilmek için balıktan, balık yağından ya da balık yağından hazırlanmış kapsüllerinden yararlanmaya çalışabilirsiniz. Ayrıca, her hastalıkta olduğu gibi romatizmal hastalıklarda da şeker ihtiva eden yiyeceklerin oldukça sınırlı tüketilmesi gerekiyor.

Soğuğa ve neme karşı kendinizi koruyun. Soğuğun veya nemin romatizma oluşumuna etkide bulunduğuna ilişkin ciddi bir kanıt yoktur. Ancak, romatizması olan hastalar hava değişimlerine karşı daha duyarlıdırlar. Bu sebep ile, romatizmalı hastalar böyle soğuk ve nemli ortamlarda çok daha fazla rahatsızlık duyabilirler. Bu gibi koşullarda, soğuktan ve rutubetli ortamlardan korunmanın hasta konforunun sağlanmasında önemli bir rol oynayacağı söylenebilir.

Sigarayı hayatınızdan çıkarın. Sigara tüketimi, romatizmal hastalıklarda eklem ve kas dolaşımını etkiliyor. Ayrıca, toksik bir etkisi de bulunuyor. Özellikle akciğer tutulum riski yüksek olan romatizma türlerinde, sigara kullanımının tedaviyi olumsuz etkilediği ve rahatsızlığın ilerlemesine yol açtığı biliyor. Sigara içen hastaların daha zor tedavi edildiği ve ilaca direnç gösterilebileceği ifade ediliyor.

Stresten uzak durun. Her hastalığın başı olan stres, romatizmanın oluşumunda da önemli bir etken teşkil ediyor. Stres, bağışıklık sistemini etkileyerek ve sempatik sinir sitemini uyararak vücudun hastalıklara karşı direncinin azalmasına neden oluyor. Uzmanlar, stresin romatizmayı ağırlaştırabileceği gibi ağrının derecesini de etkileyebildiğini söyledi.

Egzersizsiz gün geçirmeyin. Özellikle fizik tedavi, romatizma hastaların ağrılarını gidermede, eklem hareketliliğinin ve kas gücünün korunmasında, ayrıca günlük yaşam aktivitelerinin düzenlenmesinde sık sık kullanılıyor. Eklem hareketliliğini sağlayan temel egzersizler, kas güçlendirici egzersizler, postür egzersizleri ve aerobik egzersizleri de romatizmal hastalıkların semptomatik tedavisinde çok önemli. İlerlemiş romatizmaya bağlı eklem problemleri olan kişilerde, günlük yaşam aktiviteleri için yardımcı cihaz kullanımı, doğru yürümenin öğretilmesi, düşmenin engellenmesi, ergonomik eğitim de yapılabilir.

Pik dönemlerde buz veya soğutulmuş jel torba kompresi uygulayın. Romatizma tedavisinde hastalığın tipine göre farklı yöntemler uygulanıyor. Öncelikle ilaç tedavisi öneriliyor. İltihaplı romatizmal hastalıkların alevlenme dönemlerinde buz uygulaması ve istirahat önerilirken; etkilenen ekleme splint gibi cihazlar uygulanabiliyor.

D vitamini zengini besinler “D”ostunuz. Eklem dostu D vitaminini eksin etmemeniz gerektiğini unutmayın. D vitamini sadece kemiklere değil, eklemlere de lazım. D vitaminini edinmenin en kolay yolu güneş ile direkt temastır. Bu sebep ile, günde 20-30 dakika ellerinizin ve yüzünüzün güneşle teması ihtiyacınız kadar D vitamini üretimini sağlayabiliyor.

Güneş görmüyorsanız D vitamini desteği alın. Bu özellikle de kış aylarında faydalı olabilir. D vitamini desteği almadan önce tahlillerinizi yaptırarak D vitamini seviyenizi kontrol ettirmelisiniz. Özellikle osteoporoz ve sonrasında kemik ölçümlerinizi zamanında yaptırmanız ve gerektiğinde ise D vitamini takviyesi almanız gerekebilir.

Yılda 2 kere diş kontrolüne zaman ayırın. Diş ve dişeti ile ilgili sorunlar romatizmada tetikleyici rol oynuyor. Bulgu vermeyen diş problemleri, gözden kaçan çürükler, dişetlerinde kanamalar da bağışıklık sistemini bozarak romatizmayı tetikleyebiliyor. Bu nedenle 6 ayda bir diş hekimine görünün.

Bu kategorideki diğer maddeler;

Alerjik Astım

Devamını Oku

Alerjik Rinit

Devamını Oku

Alerjik Rinit (Alerjik Nezle) Ve Uyku Bozuklukları

Devamını Oku

Koronavirüs (COVID-19) Hakkında Sık Sorulan Sorular

Devamını Oku

Grip’ten Korunmanın Doğal Yolları

Devamını Oku

Böbrek Taşları Hakkında Her Şey

Devamını Oku

Akılcı Antibiyotik Kullanımını Anlamak

Devamını Oku

Alerji Belirtileri Mi Yoksa Soğuk Algınlığı Mı?

Devamını Oku

Gizli Seker Nedir?

Devamını Oku

Yaz Aylarında Şeker Hastalarının Dikkat Etmesi Gerekenler

Devamını Oku

Hipertansiyon Nedir? Nasıl Korunmalı?

Devamını Oku

Astım Nedir? Alerjik Astımı Neler Tetikler?

Devamını Oku

Diyabet Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

Devamını Oku

Diyabet (Şeker Hastalığı) Nedir?

Devamını Oku

Diyabet Hastaları için Meyve Tüketimi Nasıl Olmalı?

Devamını Oku

Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

senCard kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Çerez Bildirimi, Gizlilik Bildiriminin bir parçasıdır. Daha detaylı bilgi için Çerez Politikamıza bakınız. Çerezleri Kabul Ediyorum / Kabul Etmiyorum

x